BİZİM FIRILDAK “BİLGİÇ” EĞİTİMCİ OLMUŞ...

Çocukluğumu geçirdiğim mahallemde bir arkadaşım vardı. Böyle haşarı, yaramaz, kabına sığmaz bir çocuktu. Çocukluk işte…   Ben Nihal Atsız, Ziya Gökalp, Necip Fazıl’ın kitaplarını okurken; o ise Deniz Gezmiş, Mahir Çayan’ın kitaplarını okuyup, Nazım Hikmet ten dörtlükler söylerdi.  Gençlik yıllarında hızlı bir komünist olmuştu. Sonra öğretmen olduğunu duydum. Bir daha görüşemedik…

Dün bilgiç dediğim o arkadaşımı rüyamda gördüm.

Bizim militan ruhlu komünist bilgiç, öğretmen olduktan sonra hükümete karşı sendika eylemlerinde gördüm. Ben de gazeteci olarak, orada ilginç bir fotoğraf karesi almaya çalışıyorum.

Bir yandan polisler bir yandan eylemciler arada sıkışık kalmıştım. Birden omuzumda bir el, dönüp bakmamla beraber ‘’sen kimsin?’’ diye sormama kalmadan, ‘’beni tanımadın mı?  ’’ diyen bir ses… sonra simasını hemen hatırladım.  ‘’Vay bilgiç! Ne arıyorsun burada? ‘’ dememe rağmen beni duymadı bile… Başladı bağırmaya “faşist eğitim istemiyoruz “diye.

Bende çektim kenara kendisini ‘’Nedir oğlum bu işin aslı?’’  diye sordum. Bana ‘’marjinal sol bir sendikanın üyesiyim, bu yaptığımız eylem izinsiz ama yapacak bir şey yok! ‘’ diyerek anlatmaya başladı.

Bende devletten izinsiz eylemlerin meşru olmayacağını, bu yapılan eylemin yasal olmadığını, bunun sonucunda başının çok ağrıyacağını söylememe rağmen, benim söylediklerim bir kulağından girmiş bir kulağından çıkmış ... Bizim bilgiç hızlı bir komünist olmuş meğer, çocukken ruhu zaten militandı ama bu kadar da değildi.

Konuyu dağıtmadan bir gün eski mahalle kahvehanesine çay içmeye gittim. Birde ne göreyim bizim bilgiç orada… ‘’Ne oldu bilgiç’’ diye sordum.  ‘’ Geçen yaptığımız izinsiz eylemden dolayı, Valilik kararıyla beni görevden uzaklaştırdılar, çok zor durumdayım’’ diyerek başladı ağlamaya, bende kendisini teselli ederek, bu işin böyle gitmeyeceğini anlatarak bu tür devlete veya hükümete başkaldırma gibi algılanan işlerden uzak durmasını söyledim.

Bizim kurnaz bilgiç yıllar sonra tekrar gördüğümde, aman Allah’ım! sakal bırakmış, ağzından Besmele düşmeyen bir adam olmuş. ‘’Ne oldu?’’ diye sordum. ‘’Şimdi kardeş çok rahatım, hükümete yakın bir sendikaya geçtim, kimse bilmiyor benim komünist olduğumu, şimdi yediğim önümde yemediğim arkamda çok rahatım, özellikle müdürlükte bir dediğim iki olmuyor, her dediğimi yaptırıyorum. Bütün arkadaşlarımı bir yerlere getirdim. Aynı “Ali kıran baş kesen” gibiyim Elhamdülillah’’ dedi. ‘’Nasıl yaptın?’’  diye sordum. Başladı anlatmaya o anda saat 06.00 olmuştu ve telefonun alarmı çalmaya başladı ve uyandım. 

Şimdi sizde umarım rüyanın ikici bölümünü merak etmişsinizdir benim gibi...

Her akşam yattığımda umarım büyük bir umutla rüyayı görmek için dua ediyorum.

Sizde böyle rüyalar görüyorsanız, lütfen Whatsapp hattımıza rüyanızı yazınınız, belki aynı rüyayı görmüş olabiliriz!

Sizi kalbinizin sahibine emanet ediyorum...

 

Ahmet TÜBCEL

 

Whatsapp iletişim ve mail adresimiz:

+90 533 263 43 78

temizelleranaliz@gmail.com