TEMİZELLER YİNE HAKLI ÇIKTI...EGE ÜNİVERSİTESİ ESKİ REKTÖRÜNE HAPİS İSTEMİ
TEMİZELLER YİNE HAKLI ÇIKTI...EGE ÜNİVERSİTESİ ESKİ REKTÖRÜNE HAPİS İSTEMİ
REKTÖR YARDIMCISI,GENEL SEKRETER VE DEKANDA ZAN ALTINDA
TEMİZELLER yine haklı çıktı. İzmir'de, Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu Tarih Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun Edebiyat Fakültesi yanında çıkan kavgada bıçaklanıp öldürülmesiyle ilgili açılan davada ilginç gelişmeler yaşandı. Olay olduğu tarihten bu yana Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun öldürülmesinde Eski Rektör Candeğer Yılmaz ve bazı yetkililerin kusuru ve ihmali olduğunu programlarında işleyen TEMİZELLER'e mahkeme de hak verdi.TEMİZELLER programının yapımcısı usta gazeteci Ahmet Tübcel yaptığı programlarda üniversite kampüsü içerisinde şehit edilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu cinayetini gündeme getirmiş ve yetkilileri göreve çağırmıştı. Tübcel cinayetin adeta planlayarak ve tasarlayarak işlendiğini, üniversite içerisinde 'kampüs cadıları' adı verilen terör örgütü yapılanması olduğunu ve bu örgütün Çakıroğlu'nu şehit ettiğini üzerine basa basa vurgulamıştı. İşte bu sözler adeta son yapılan mahkemenin bir numaralı delili oldu. Mahkeme Çakıroğlu'nu bu grubun katlettiğini ve olayda Rektör Candeğer Yılmaz, Rektör Yardımcısı ve dekanın da sorumluluklarının olduğunun altını çizerek bu isimler hakkında hapis cezası talep etti. İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen son duruşmada savcı olayla ilgili mütalaa verdi. Savcı, Ege Üniversitesi eski rektörü Candeğer Yılmaz, eski rektör yardımcısı Atilla Silkü, eski genel sekreter Mehmet Bülent Özkan, eski Edebiyat Fakültesi dekanı sanık Ersin Doğer için 'görevi kötüye kullanma' suçundan 3'er yıla kadar hapis cezası istedi.
ANNE VE BABASI KATILDI
Çakıroğlu'nun öldürülmesiyle ilgili olarak olayda kusuru bulunduğu gerekçesiyle Ege Üniversitesi eski rektörü Candeğer Yılmaz, eski rektör yardımcısı Atilla Silkü, eski genel sekreter Mehmet Bülent Özkan, eski Edebiyat Fakültesi dekanı Ersin Doğer hakkında da İzmir 41'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada savcı esas hakkında mütalaasını açıkladı. İzmir 41'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın son duruşmasına Çakıroğlu'nun annesi Özlem Erdem ve babası Fuat Mahir Çakıroğlu ile taraf avukatları katıldı. Olay tarihinde Bornova'da emniyet müdürü olarak görev yaptığını söyleyen ve mahkemede tanık olarak dinlenen M.Z.S., "Olay günü saat 16.30-17.00 civarında üniversitenin güvenlik amiri beni arayıp üniversitenin içerisinde kalabalık bir grup olduğunu, bir sorun çıkabileceğini söyledi. Ben il güvenlik şube müdürünü, çevik kuvvet şube müdürünü ve terör şube müdürünü aradım. Yanımda araştırma büro amiri vardı. Onunla gittik. Üniversiteye geçiş yaptık ve olaya müdahale ettik. Biz gittiğimizde olay olmuştu. Orada herhangi bir tedbir yoktu" dedi.
KAMPÜS CADILARI HEDEF GÖSTERDİ
Konuşmanın ardından savcı, esas hakkında mütalaasını açıkladı. Savcı, Ege Üniversitesi eski rektörü Candeğer Yılmaz, eski rektör yardımcısı Atilla Silkü, eski genel sekreter Mehmet Bülent Özkan, eski Edebiyat Fakültesi dekanı Ersin Doğer'in görevlerini kötüye kullandıkları kanaatine varıldığını, bunun da Çakıroğlu'nun öldürülmesiyle sonuçlandığı söyledi. Yönetimin, PKK/KCK, DHKP-C sempatizanı öğrencilere ceza vermediği gibi yazılı ikaz dahi yapılmamasından dolayı bu cesaretle eylemlerin sıklığını ve eylemlerdeki şiddetin dozunun arttırıldığı da mütaalada yer aldı. Mütalaada, Çakıroğlu'nun PKK/KCK örgütü, 'Kampüs Cadıları' adlı grup tarafından hedef gösterildiği, derslere ve sınavlara girmesinin engellendiği bunun yanı sıra tüm öğrencilerinin eğitim hakkının engellenmesine karşılık gerekli tedbirleri almadıkları da belirtildi.
SANIKLAR SÜRE TALEP ETTİ
Çakıroğlu'nun ölümünün ardından kampüs giriş ve çıkışlarına turnike konulduğunun, kamera sayısının artırıldığının ve kampüs çevresinin tel örgüyle çevrildiğinin altını çizen savcı, bu önlemlerin Çakıroğlu'nun hayatını kaybetmesinden önce de alınabileceğinin altını çizdi. Edebiyat Fakültesi Ege Kafe çevresinde, 'Hozan Serhat' isimli alanda terör örgütü yanlısı ve sempatizanı, öğrenci ve öğrenci olmayan kişilerin terör örgütüne ilişkin propaganda mahiyetinde sayılabilecek çeşitli faaliyetlerde bulundukları, terör örgütü liderinin fotoğrafını bu alanda paylaştıkları, elektrik ihtiyaçlarını da edebiyat fakültesinden uzatılan elektrik kablosu vasıtasıyla giderdiklerinin belirlendiği de mütalaada yer aldı. Toplanan deliller ışığında savcı, sanıkların 'görevi kötüye kullanma' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar ayrı ayrı cezalandırılmalarını istedi. Mütalaanın ardından sanıklar, savunmalarını hazırlamak için süre talep etti. Sanıkların süre talebini kabul eden hakim, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.