Ekonomi ile ilgili bir yazı yazmayacaktım
Yazılı ve görsel basında yazılanları konuşulanları duyunca vermiştim bu kararı..
Ama yine dayanamadım.
Yarın Merkez Bankası faiz kararını açıklayacak.
Büyük bir olasılıkla 100 baz puan düşecek ve dolarda 12 lirayı geçecek. Yani görünen köy kılavuz istemez Misali
Kiminle konuşsam neden bu ısrar diye soruyor.
Sanki faizleri düşürüp Doları yükselten benim.
Olayın ana fikri yazının başlığında gizli. Ekonomi yönetimi
Politikalarını benim yazının başlığına göre ayarlıyorsa, yandı gülüm keten helva.
Ben haberleri izlerken bakalım Amerika’ya, İngiltere’ye, Almanya ya orada faizler
Ne kadar düşük sözlerini duyunca hemen baktım adı geçen ülkelerin enflasyon ve faiz
Oranlarına %1-1.5 civarında kafa kafaya.
Tabii ki bu ülkelerin ortak özelliği cari işlemler Fazlalığı.
Yani kazandıkları döviz dışarıya verdiklerinden fazla. Üstelik Amerika dışarıya dolar ihraç ediyor öyle bir lüksü var.
Bizde ise durum tam tersi yaklaşık 20 milyar dolar cari işlemler açığımız var.
Bazı ekonomistlerin dediği gibi döviz kurunu yükseltip ihracatımızı arttırarak bu cari
İşlemler açığımızı kapatacağımızı düşünüyorsak çok büyük bir yanılgı içindeyiz
Demektir. Çünkü ne yazık ki bizim ihracatımız ithalata bağımlı. İthal ettiğimiz ürünleri
İşleyerek ihraç ediyoruz. İhracat artıyor ama ithalat daha çok artıyor. Cari işlemler dengesi için umut olan turizmde pandemi nedeni ile arzu edilen seviyede değil ve daha uzun bir sürede eski seviyesine ulaşacağı beklenmiyor. Tam bir sarmalın içindeyiz.
Gelelim faiz enflasyon ilişkisine. Benim okuduğum ekonomi kitaplarında yanlış Bir yazım yoksa o kitaplar faizin enflasyonun bir miktar üzerinde olması gerektiğini Yazıyor. Çünkü elinde parası olan kişiler paralarının enflasyon karşısında değer kaybetmemesi İçin enflasyon üzerinde gelir getirecek yatırım araçlarına yönelirler.
Eğer ülkede faizler Enflasyonun altındaysa doğal olarak kimse parasını faize yatırmaz.
Piyasaları fonlayan bankalar para toplayamaz. Ekonomi el freni çekilmiş araba gibi durur ve negatif faiz Uzun süre devam ederse ülkemizde bu günlerde yaşadığımız durumlarla karşı karşıya Kalırız. Allah ülkemizi korusun ama bunun daha beteri var. Umarım ekonomi kurmayları
Bu daha beter durumların ne olduğunu biliyordur.
Yine de enseyi karatmayalım. Bu sarmaldan çıkış yolu tabii ki var. Öncelikle ekonomik Kararlarda bilimsel yöntemleri uygulamak en önemlisi. Dünyayı yeniden keşfetmemiz gerekmiyor. Biz bu yollardan daha öncede geçtik ve başardık. Yine başarırız. Dediğim gibi ekonomi bilimine inanıp öyle davranmamız lazım.
Ama öncelikle gerçekten oldukça zor durumda olan dar ve sabit gelirlilerin durumlarının
Düzeltilmesi, o kesimlerin biraz nefes alması lazım. Çünkü, ne yazık kı ülkemizde iğneden ipliğe
herşey dövize bağlı olduğundan en çok dövizle alakası olmadığı zannedilen bu insanlar
Acı çekiyor ve zor durumda kalıyor.
Tarımsal üretimde planlama ve teşviklerin arttırılması, ihracatta kullanılan ithal ürünlerin
Ülkemizde üretilmesinin teşvik edilmesi ve bu yönde yatırımlar yapılması, ülke içinde
Yapılan iş ve işlemlerde yapılacak sözleşmelerde yabancı para kullanımının yasaklanması
Bugüne kadar yabancı para ile yapılan sözleşmelerin acilen Türk lirasına çevrilmesi,
Yatırımların teşvik edilmesi, yabancı yatırımcıların ülkemize gelmesi için hukuki düzenlemelerin yapılması gibi daha oldukça uzun bir liste ile bir süre sonra bu olumsuz durum kontrol altına alınabilir. Birde ekonomi kitapları şöyle yazar: Bir ülkede mali ve parasal
Önlemlerin etkileri 12-15 ay içinde sonuç verir. Ben demiyorum dünyaca ünlü ekonomistler diyor. Unutmayalım ekonomik kurallarda duygusallığa yer yoktur…