Parti içi çekişmeler gündemim değil fakat CHP’nin iç meseleleri Türkiye’nin muhalefet algısını etkiliyor. Haliyle de yazıyoruz. Sözü uzatmadan kanaatimi söyleyeyim; İmamoğlu CHP’nin başına geçemez. Hoş, henüz adayım da demedi fakat aday olsa da seçimi kazanamaz. Muharrem İnce de diyordu ya hani, ‘’Atatürk gelse kazanamaz.’’ diye. Onun gibi bir şey. Bu delege yapısıyla da zaten mümkün değil. Neden mi? Klasik Muharrem İnce değerlendirmelerinden çok daha fazlası. İçerideki daha doğrusu tepedeki Alevi Klikten bahsediyorum. Daha doğrusu Dersim Kliği. Kolay değil, Baykal CHP’si ulusalcılarının tasfiye edilmesi yıllar sürdü. Parti istenilen kıvama getirildi ve yerini de bu söylediğim ekip doldurdu. Çok görmeyin, hayat boşluk kaldırmaz; biri gelir doldurur. Neyse… Bu arada Dersim Kliği dediğime bakmayın. Alevi veya Tuncelili olmak şart değil ekibin içinde yer almak için. Ekibin çıkarları doğrultusunda hareket etmeleri yeterli, mezhep veya memleket önemli değil. Gerçi daha ileri gidenler de var. Hani Babala TV’deki Kılıçdaroğlu yayınının sonlarında bir genç, Kılıçdaroğlu’na söylemişti ya: ‘’Alevi olmayan biri yükselmek için aleviyim diyor.’’ diye. Dursun şurada. Geçen seneydi; Karadenizli olan CHP’li çok değerli bir hukukçu ablamızla sohbet ederken bu kadar nitelikli biri olmasına rağmen CHP’de neden yükselemediğini sorduğumda sessizce kulağıma eğilerek ‘’Ben alevi değilim.’’ demişti. Örnekler uzar gider, biz CHP içi çekişmeler üzerinden konuyu tartışalım. Dersim Kliği biliyor ki; Kılıçdaroğlu veya onun işaret ettiği biri partinin başında olmadığı müddetçe istedikleri kişileri aday yapamayacaklar yahut mevcutlar yerini koruyamayacak. En başta da haliyle belediye başkanları. Burada tabii işini doğru yapanları istisna tutmak lazım fakat gerçek bu. Yıllarca alevi kimliği üzerinden haksızlığa uğrayan bir kitlenin, ana muhalefet partisi içerisinde ve belediyelerde bu kadar güç kazanmışken bu güçten vazgeçeceklerine inanmak zaten anormal olur. Tamam da, abartmadılar mı sizce de? Partinin en kilit görevlerini ve seçilecek sıra adaylıklarının çoğunu Dersim Kliği belirliyor. Yıllar süren parti içi mücadele sonrası elde ettikleri bu konumu korumak asli görevleri. Türkiye’deki muhalefetin nasıl şekilleneceği ise inanın umurlarında bile değil. İmamoğlu’nu da zaten partilerinden biri olarak görmüyorlar. Genel başkan olursa istedikleri gibi kendilerine alan açamayacaklar, farkındalar. Açıkça parti içi tehdit olarak algılıyorlar. Sözün özü, olay alevi olmak veya olmamak meselesi değil, alevi olmanın tercih sebebi olması, öne geçme ve parlatılma gerekçesi olması. Mesele tam da bu. Soracaklar şimdi ‘’Kim bu Dersim Kliği?’’ diye. Kim oldukları, kaç kişi oldukları başka yazının konusu. Önemli olan şu ki; ekibin başında Kılıçdaroğlu var ve kendilerini sağlama almadan ne koltuğu bırakırlar ne de İmamoğlu’na alan açarlar. Bekleyip göreceğiz.