Tahsin Güzel
Köşe Yazarı
Tahsin Güzel
 

BABADAN OĞULA SALTANAT-2

Esnaf bu devletin temel taşı, sosyal dengenin çimento ve harcıdır. Ahi Evran felsefesine uygun hareket eden, onun ruhunu yaşatan, kanun ve nizamlara uygun hareket eden idarecileri tenzih ediyorum, çünkü bende kamu kurumu niteliğine haiz kuruluşlarda başkanlık yaptım hem de adam gibi yaptım… Evet, “Babadan Oğula Hanedanlık-1” başlığıyla yayınlanan yazımda toplum tarafından faza bilinmeyen ancak hükümetler tarafından bilindiği halde ses çıkartılmayan, saltanatın daniskasının yaşandığı sözde kamu kurumu niteliğine haiz ESNAF TEŞKİLATLARI ile ESNAF KREDİ KEFALET KREDİ KOOPARTİFLERİNİ yazmıştım; 5362 sayılı esnaf kanunu tarifine göre esnafın E harfiyle dahi ilgisi olmadığı halde idareciliği iş edinmiş, 30 yılın üstünde bu kurumlar üzerinde saltanat sürdürenler arasında yer alan, Allah rahmet eylesin, bir babanın ölümüyle esnaflıkla alakası olmayan oğlunun kanuna kılıf uydurmak suretiyle koltuğa oturarak babadan oğula hanedanlığa devam etmesini eleştirmiştim. Bu yazıma esnafın E harfiyle alakası olmayıp kanunlara kılıf uydurarak idareciliği iş edinmiş, saltanat sürdürenler alınmış, darılmış… Benim sözüm bu kurumları babalarının çiftliği, koltukları da müktesep hak sanan mirasçılara ve bu kurumlardan nemalanan bazı destekçilerinedir, adam 70-80 yaşına gelmiş, 30 -35- senedir bu kurumlara çöreklenmiş kanunlara hülle yaparak idareciliği iş edinmiş, iki koyun versen dahi güdemezler konuşmuş: Neymiş efendim Tahsin Güzel Oda başkanlığı yapmış yakışıyor muymuş, bu kurumların itibarıyla oynuyormuşum, idarecileri karalıyormuş, maaş almadan mı çalışacaklarmış…Mış,mış! Allah’ dan korkmayıp kulundan utanmayan, kanun nizam tanımayıp kanunun arkasından dolanıp idareciliği iş edinmişlere teşekkür mü edecektim? Ey vicdansızlar! Asgari ücret 2.800 TL, en yüksek memur maaşı, hatta müsteşar ve bakan maaşı 20 bin lira… Ülkemizde, esnafın yıllık cirosuna yakın, Oda- Kooperatif gibi kurumlardan çifte maaş, huzur hakkı, murahhas üye komisyon gibi tanımlarla ayda en düşük 15’ den başlayıp 70, 80 bin liraya kadar ballı maaş alanlar var, bunlara plaket mi verecektim? Boklarında boncuk mu var? Bunların %90’ı yüksek (!) ilk okul mezunu ve %55’ nin de ticari bir faaliyeti yok! Kanunlara kılıf uydurup idareciliği iş edinmişlerdir, kimi oda başkanı kimi kooperatif başkanı…Polis, asker, hakim ve savcılarımız kaç para maaş alır? Bir bilginiz var mı? Teşkilatlar, esnaftan evrak işlem ve zorunlu aidat adı altında aldığı paralar yanında hazinenin esnafa kredi adı altında verdiği paralara aracılık yapan kredi kefalet kooperatifleri tarafından esnaftan alınan, risk fonu, kooperatif, birlik ve üst birlik fonu, anasının donu diye alınan paralardan oluşan milyonluk bütçeler nerelere harcanıyor? Saltanat sürdürülmüyor ise bir bakanlığın bütçesine eş değer toplanan bu paralar? Nerelere gidiyor? Esnafın kanı emiliyor! Esnaflıkla alakası olmayan çoğunluk saltanat sürdürüyor… Bu keyfiyete karşı gelenler 3 - 5 kartondan kabadayı ile tehdit ediliyor, susturuluyor… Yapılan iş sözde bilgi görgü artırıcı faaliyetler, yat, kat gezileri, reklam ikram giderleri, oteller lokaller, idareci kadroları ağırlama, gelin, kız, akrabayı taallukata istihdam sağlama, siyasileri yağlama dışında yapılan bir faaliyet var ise bir yiğit çıkıp bana anlatsın esnaf adına yapılan bir işi var ise bana gösterin. İdareciliği iş edinmiş %55’ den en basit örnek mi istiyorsunuz? Alın size İzmir esnaf birlik başkanı beyzade ve ekibinden İzmir bakkallar odası başkanı… Maliye kayıtları açık. Esnaf sicili var. Ama ortada ne dükkân var ne de bir fiil çalıştıklarına dair şahit! Birlik başkanı sözde pazarcı. 30 senedir bu beyzadeden pazarda yumurta alan olmuş mu ve pazarda yumurta satarken görülmüş mü, diğer beyzade 15 sene önce bakkalı kapatmış mekân harabe ama sözde seyyar bakkal, yani bir nevi çerçici! Ankara’ ya gidelim. En basit örnek: Yöneticilik ve başkanlığını yaptığım sektörümün en üst kurulu Ayakkabıcılar federasyonun başkanı! Ayakkabıyı, giydiği kadar tanır, mesleki hiçbir faaliyeti yok, kurumda memur olarak çalışan bir personel, faaliyeti olmadığı halde bir vergi ve sicil alıyor, bir odaya üye oluyor hem kooperatif başkanı hem de Federasyon başkanı…Ülke genelinde bunun gibi binlerce benzeri olay var, devlet bilmiyor mu? Bu kadar aciz mi? Ayrıca bu tiplerin idareciliği iş edindiği dünkü mali durumlarına ve şimdiki mali durumlarına bakılarak anlaşılması mümkündür… 
Ekleme Tarihi: 17 Kasım 2021 - Çarşamba

BABADAN OĞULA SALTANAT-2

Esnaf bu devletin temel taşı, sosyal dengenin çimento ve harcıdır. Ahi Evran felsefesine uygun hareket eden, onun ruhunu yaşatan, kanun ve nizamlara uygun hareket eden idarecileri tenzih ediyorum, çünkü bende kamu kurumu niteliğine haiz kuruluşlarda başkanlık yaptım hem de adam gibi yaptım… Evet, “Babadan Oğula Hanedanlık-1” başlığıyla yayınlanan yazımda toplum tarafından faza bilinmeyen ancak hükümetler tarafından bilindiği halde ses çıkartılmayan, saltanatın daniskasının yaşandığı sözde kamu kurumu niteliğine haiz ESNAF TEŞKİLATLARI ile ESNAF KREDİ KEFALET KREDİ KOOPARTİFLERİNİ yazmıştım; 5362 sayılı esnaf kanunu tarifine göre esnafın E harfiyle dahi ilgisi olmadığı halde idareciliği iş edinmiş, 30 yılın üstünde bu kurumlar üzerinde saltanat sürdürenler arasında yer alan, Allah rahmet eylesin, bir babanın ölümüyle esnaflıkla alakası olmayan oğlunun kanuna kılıf uydurmak suretiyle koltuğa oturarak babadan oğula hanedanlığa devam etmesini eleştirmiştim. Bu yazıma esnafın E harfiyle alakası olmayıp kanunlara kılıf uydurarak idareciliği iş edinmiş, saltanat sürdürenler alınmış, darılmış…

Benim sözüm bu kurumları babalarının çiftliği, koltukları da müktesep hak sanan mirasçılara ve bu kurumlardan nemalanan bazı destekçilerinedir, adam 70-80 yaşına gelmiş, 30 -35- senedir bu kurumlara çöreklenmiş kanunlara hülle yaparak idareciliği iş edinmiş, iki koyun versen dahi güdemezler konuşmuş: Neymiş efendim Tahsin Güzel Oda başkanlığı yapmış yakışıyor muymuş, bu kurumların itibarıyla oynuyormuşum, idarecileri karalıyormuş, maaş almadan mı çalışacaklarmış…Mış,mış! Allah’ dan korkmayıp kulundan utanmayan, kanun nizam tanımayıp kanunun arkasından dolanıp idareciliği iş edinmişlere teşekkür mü edecektim? Ey vicdansızlar!

Asgari ücret 2.800 TL, en yüksek memur maaşı, hatta müsteşar ve bakan maaşı 20 bin lira… Ülkemizde, esnafın yıllık cirosuna yakın, Oda- Kooperatif gibi kurumlardan çifte maaş, huzur hakkı, murahhas üye komisyon gibi tanımlarla ayda en düşük 15’ den başlayıp 70, 80 bin liraya kadar ballı maaş alanlar var, bunlara plaket mi verecektim? Boklarında boncuk mu var? Bunların %90’ı yüksek (!) ilk okul mezunu ve %55’ nin de ticari bir faaliyeti yok! Kanunlara kılıf uydurup idareciliği iş edinmişlerdir, kimi oda başkanı kimi kooperatif başkanı…Polis, asker, hakim ve savcılarımız kaç para maaş alır? Bir bilginiz var mı? Teşkilatlar, esnaftan evrak işlem ve zorunlu aidat adı altında aldığı paralar yanında hazinenin esnafa kredi adı altında verdiği paralara aracılık yapan kredi kefalet kooperatifleri tarafından esnaftan alınan, risk fonu, kooperatif, birlik ve üst birlik fonu, anasının donu diye alınan paralardan oluşan milyonluk bütçeler nerelere harcanıyor?

Saltanat sürdürülmüyor ise bir bakanlığın bütçesine eş değer toplanan bu paralar? Nerelere gidiyor? Esnafın kanı emiliyor! Esnaflıkla alakası olmayan çoğunluk saltanat sürdürüyor… Bu keyfiyete karşı gelenler 3 - 5 kartondan kabadayı ile tehdit ediliyor, susturuluyor… Yapılan iş sözde bilgi görgü artırıcı faaliyetler, yat, kat gezileri, reklam ikram giderleri, oteller lokaller, idareci kadroları ağırlama, gelin, kız, akrabayı taallukata istihdam sağlama, siyasileri yağlama dışında yapılan bir faaliyet var ise bir yiğit çıkıp bana anlatsın esnaf adına yapılan bir işi var ise bana gösterin. İdareciliği iş edinmiş %55’ den en basit örnek mi istiyorsunuz?

Alın size İzmir esnaf birlik başkanı beyzade ve ekibinden İzmir bakkallar odası başkanı… Maliye kayıtları açık. Esnaf sicili var. Ama ortada ne dükkân var ne de bir fiil çalıştıklarına dair şahit! Birlik başkanı sözde pazarcı. 30 senedir bu beyzadeden pazarda yumurta alan olmuş mu ve pazarda yumurta satarken görülmüş mü, diğer beyzade 15 sene önce bakkalı kapatmış mekân harabe ama sözde seyyar bakkal, yani bir nevi çerçici! Ankara’ ya gidelim. En basit örnek: Yöneticilik ve başkanlığını yaptığım sektörümün en üst kurulu Ayakkabıcılar federasyonun başkanı!

Ayakkabıyı, giydiği kadar tanır, mesleki hiçbir faaliyeti yok, kurumda memur olarak çalışan bir personel, faaliyeti olmadığı halde bir vergi ve sicil alıyor, bir odaya üye oluyor hem kooperatif başkanı hem de Federasyon başkanı…Ülke genelinde bunun gibi binlerce benzeri olay var, devlet bilmiyor mu? Bu kadar aciz mi? Ayrıca bu tiplerin idareciliği iş edindiği dünkü mali durumlarına ve şimdiki mali durumlarına bakılarak anlaşılması mümkündür… 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve temizellergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.