YİKOB SORUŞTURMASI YILAN HİKAYESİNE DÖNDÜ!

"HAL HATIR SORMUYORUZ VALİ YARDIMCIM" SORUŞTURMA NE OLDU DİYE SORUYORUZ!

Temizeller program yapımcısı ve sunucusu usta gazeteci Ahmet Tübcel İzmir Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığında yaşanan skandalı ortaya çıkarmıştı. https://www.temizellergazetesi.com/izmir-yatirim-izleme-koordinasyon-baskanliginda-neler-oluyor-5636-haberi İzmir menderes ilçesi görece mahallesinde yıkım kararı alınan Mustafa Kemal  İlkokulu ve Ortaokulu binalarının  Yıkım ihale tarihi 14.12.2023 saat 10.00 olmasına rağmen Temizeller program yapımcısı Ahmet Tübcel ve haber ekibi Menderes ilçesine bağlı Görece Mustafa Kemal İlkokulu ve ortaokul binalarının ihale yapılmasına daha 4 gün olmasına rağmen 10.12.2023 de yıkımına başlandığı yani YİKOB başkanlığının önce işi yaptırıp sonra ihale yaptığını belgeledi. https://www.temizellergazetesi.com/izmir-valiliginden-temizelere-aciklama-5639-haberi Temizeller tv ekranlarında dile getirdiğimiz ve gazetede yayınladığımız haberimizden sonra 12 Ocak 2024 tarihinde haber merkezimize İzmir valiliği basın merkezi tarafından gönderilen bilgilendirme mailinde şunlar yazıyordu; Ahmet TÜBCEL, Temizellergazetesi.com Genel Yayın Yönetmeni Temizellergazetesi.com isimli internet haber sitesinde yayınlanan; “İzmir Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığında Neler Oluyor?” başlıklı haber üzerine tarafınızı bilgilendirme ihtiyacı hasıl olmuştur. İnternet haber sitenizde yayınlanan yukarıda da bahsedilen haber ile ilgili olarak gerekli inceleme ve soruşturma başlatılmıştır. Bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dileriz. Soruşturma açıldığını söylenen e-mailin üzerinden tam 75 gün geçmesine rağmen iki kez YİKOB tan sorumlu Vali Yardımcısı ve   iki kez valilik basın merkezi müdürünü telefon ile aramamıza rağmen soruşturmanın safahatı konusunda hiçbir somut bilgiye ulaşamadık. İzmir Valiliğinin İki bürokratı da konuyu taca atarak doğru dürüst bir cevap vermeye tenezzül etmediler. Basın biriminden aldığımız cevap “benim bilgim yok, soruşturma devam ediyor”. YİKOB tan sorumlu vali yardımcısı Adem Arslan’dan aldığımız cevap ise “İl idare kurulu soruşturmayı yapıyor benim bir bilgim yok” ÖNCELİKLE şunu belirtmek istiyorum, Sayın vali SÜLEYMAN ELBAN’A haber çıktıktan sonra göstermiş olduğu hassasiyet için teşekkür ederim, ancak sorumlu vali yardımcısı Adem Arslan’a ve basın merkezi müdürü Veli Şakır beye iki çift lafım olacak. Şimdi ben bir gazeteci olarak şunu sormak istiyorum sayın VALİ YARDIMCIM; İhaleye fesat karıştırmakla suçlanan birim sizin biriminiz, bürokratlar sizin bürokratınız. Sizin emrinizdeki bürokratları sizin kontrol göreviniz yok mu? Bu birimin yaptığı her şeyden siz de sorumlu değil misiniz?   Tamam anladık soruşturmayı İl İdare kurulu yapıyor ama bu olaya adı karışan bürokratların soruşturma süresince açığa alınıp alınmadığını siz bilmiyor musunuz? Siz böyle bir şeyin bir daha olmaması için herhangi bir tedbir aldınız mı? Aldıysanız neler yaptınız? Bunları bize anlatsanız en azından ‘’Hiç merak etmeyin ciddiyetle soruşturuluyor, içiniz rahat olsun, bize güvenin, vs vs ‘’ gibi bir şeyler söyleseniz   biz de Devletimizin direği valilikte devlet gereğini yapıyor, hiçbir şeyin üstü örtülmüyor diye kamu adına rahat uyusak olmaz mı? Şimdi gelelim Basın Merkezi Müdürü Veli Şakır  beye; Çok değerli Müdür Bey, devlet seni basın Müdürü olarak görevlendirmiş. Senin görev tanımın içinde ‘’ Ben bilmem vali bilir ‘’ demek gibi bir madde var mı? Bir gazeteci olarak biz kimden bilgi alacağız? Kapıda ki güvenlikçi arkadaşa ya da temizlik görevlisine mi soracağız? Sayın Valim, siz Devletimizin İzmir’deki en üst yetkilisi olarak ‘’ geciken adaletin adalet olmadığını’’ derin tecrübeniz ile bizden daha iyi bilirsiniz. Bütün delilleri ortada olan bir yolsuzluk iddiasının soruşturmasının 75 gün sürmesinin normal olup olmadığını da bizden daha iyi bilirsiniz. Bu soruşturma devam ederken bu birimin başındaki müdür ve görevliler hala ihale yapmaya devam ediyorlar. Bu soruşturmanın bu kadar uzaması vatandaşın devlete olan güvenini ve adalete olan inancını sarsmaz mı? İşinizin çok yoğun olduğunu ve her şeye yetişmek için çok çalıştığınızı biliyoruz ancak bütün kamuoyunun sizden beklediği adil ve hızlı bir soruşturma yapılarak eğer varsa sorumlular hakkında derhal işlem yapılması olduğunu haddim olmayarak size buradan bir kez de ben söylemek istiyorum. Bizler bu memlekete, bu millete ve bu devlete sevdalı, bu milletin ve devletin kör kuruşuna zeval gelmesin diye gecesini gündüzüne katıp her yaptığı haberde kendisine düşman kazanan bu nedenle de düşmanları çok olan ama ne pahasına olursa olsun devletin soyulmasına sessiz kalmayacağına yemin etmiş gazetecileriz. Her sabah saat 06.00 da evinden çıkıp gece yarısı evine giren, öğün yemeklerini bile yemesini unutan insanlarız. Mesleğimizi yaptığımız için teşekkür beklemiyoruz. Ancak Devletten Valilik Basın Müdürü olarak maaş alan ve bu maaş karşılığında da Kamuoyu ve Basın mensuplarını aydınlatma görevi olan bir bürokratınızdan bilgi almak bizim hakkımız değil mi? Bu makam da oturan bir müdürün görevi gereği iletişim yeteneklerinin ve bu konuda eğitiminin tam olması gerekmez mi? Bir gazeteci olarak bürokratlarınıza hal hatır sormuyoruz ki, onlardan kendimiz için bir şey istemiyoruz ki? Gelin görün ki aradığımıza pişman ediliyoruz.  Sayın Valim, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 100. Yılında olması gereken yönetim anlayışı ve bürokrat davranışları bunlar mı? Bizimle 2002 yılı öncesi bürokrat davranış modeline benzeyen şekilde iletişim kuran bu bürokratlarınızdan sizin haberiniz var mı? Bu yazıyı yazmayı kendime zul  addediyorum. Bürokratlarınızın davranışları karşısında bu yazıyı yazmak zorunda kalıyorum. Daha önce yaşadığımız pek çok benzer olayda soruşturmaların zamana yayıldığında olayların kapatıldığını ve sorumluların gerçekten hak ettiği cezayı almadığını gördük. Bu nedenle konuyu Hassasiyetle takip ediyoruz. Ben 32 yıllık gazetecilik hayatımda bir haberi takip ederken devlete olan saygımızdan ötürü haber konusunun sırası ile önce ilgili birimle, sonra Valilik makamı ile sonra Bakanlık daha sonra da Cumhurbaşkanlığı düzeyinde takip edilmesi gerektiğini iyi bilen birisi olarak devletin sıralı düzeni içerisinde Valilik makamı olarak gerekli işlemlerin yapılması konusunda takdirinizi bekliyoruz. Biz daha sonra haberde paylaşmadığımız elimizde yer alan diğer bilgileri de içeren şikayetimizi savcılık makamına ulaştıracağız. Biliyoruz ki sizin bu konuda sorumlular hakkında yapacağınız işlemleri birçok kamu kurumunda benzer konumda olan bürokratlarda dikkatlice takip ediyorlar. Sizin açtırdığınız soruşturmanın adaletli ve hızlı bir şekilde yapılması sonucunda da sorumlular hakkında işlem yapılması tüm İzmir bürokrasisinde bu tip işlere tevessül edenleri caydıracak, namuslu bürokratları da cesaretlendirecektir. Yolsuzlukların karşılıksız kalmayacağını, sorumluların cezalandırılacağını bilmek vatandaşlarımızın gönlüne su serpecektir. Sadece Beytül mala el uzatanın değil uzatılmasına müsaade edenin de cezasız kalmadığını görmek Vatandaşın Devlete olan güvenini perçinleyecektir.    YİKOP’ taki usulsüzlük haberimizi okuyan 150 binden fazla okuyucumuz ve tv izleyicimiz merakla bu soruşturmanın neden bu kadar uzun sürdüğünü ve soruşturma sonucunun ne olacağını bekliyor. Sayın Valim bizde gazeteciler olarak, sizin devlet adamlığı vasfınızı, ferasetinizi ve adaletinizi hepimiz biliyoruz. Bu yüzden de size saygı besliyoruz. Bu soruşturmayı acilen sonuçlandırarak sorumlular hakkında gereğini yapacağınızdan, sudan sebeplerle soruşturmanın geciktirilmesine asla müsaade etmeyeceğinizden, kamuoyunu ve onun adına iş yapan biz gazetecilerin de tüm şeffaflıkla bilgilendireceğinizden biran bile şüphe duymuyoruz. Sayın Valim, uzun yıllar bürokratlık ve Valilik görevi yapmış, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘’ Biz sizi yönetmek için değil, hizmet etmek için buradayız’’ diyerek ifade ettiği yeni devlet yönetim anlayışını benimsemiş bir insan olarak sizin davranışlarınızı örnek alan bürokratik anlayışın emrinizde çalışanlarca özümsenip davranışlarına yansıyıncaya kadar bir daha Valilik çalışanlarınızla temas kurmayacağımızı her konu da size müracaat edeceğimizi üzülerek söylemek istiyorum. Çünkü biliyoruz ki diğer bürokratların görevi olan bu tip basit konuların bile size geliyor olmasının zaten yoğun olan programınızı daha da yoğunlaştıracağı ve sizi meşgul edeceği için üzgün olduğumuzu belirtmek isteriz.