YARGIDAN OKUL MÜDÜRÜ ARZU BAL’A TOKAT GİBİ CEVAP!

OKUL MÜDÜRÜ ARZU BAL'A BASIN SUÇLARI SAVCILIĞI'NDAN TARİHİ GEÇECEK CEVAP: TEMİZELLER HAKLI!

TEMİZELLER gazetesinin yaptığı haberlerden dolayı basın suçları savcılığına şikayet eden okul müdürü Arzu BAL ’a İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu Savcısı NAZMİ BURAK ÜNAL üniversitelerin hukuk fakültelerinde öğrenim gören öğrencilere doktora tezi olabilecek bir karar imza attı. 28 Aralık günü Buca’da meydana gelen trafik kazasında okul servisi yolda park halinde duran tır aracına çarpmıştı. Kaza sonrası Buca Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi’nde öğrenim yapan bir öğrenci hayatını kaybetmiş dört öğrenci de yaralanmıştı. Türkiye’yi yasa boğan kaza ulusal ve yerel medyada kısa süre sonra unutulurken, TEMİZELLER kazanın perde arkasını mercek altına almıştı. Kazanın perde arkasında yaşanan ihmaller zincirini Türkiye ve İzmir kamuoyu TEMİZELLER’ in yaptığı seri haberler sonrasında öğrenmişti.   TEMİZELLER GAZETECİLİK YAPTI! Yaşanan feci kaza haberini İzmir kamuoyu ilk olarak TEMİZELLER gazetesinden öğrendi. Kazanın ardından kısa sürede TEMİZELLER Haber Merkezi kaza ile ilgili korkunç ihmalleri ortaya çıkardı. TEMİZELLER ekibi kazanın öncesi ve sonrasında Okul Müdürü ARZU BAL ve okul yönetiminin skandal ihmallerini tek tek belgeleyip ortaya çıkardı. TEMİZELLER ekibi kısa sürede öğrenci taşıyan servisin kaymakamlık onayı olmadan çalıştırıldığını, servis şoförünün her yıl zorunlu olarak sağlık sunucusundan alması gereken sağlık raporunun olmadığını ve en önemlisi servis şoförünün geçmişte birçok trafik suçu işlediği ve iki sefer alkollü yakalanıp her ikisinde de ehliyetine el konulduğunu belirledi. Tüm bu gelişmeler yaşanırken kamuoyu ve eğitim camiası tarafından istifası beklenen Buca Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi Okul Müdürü Arzu Bal gerçekleri ortaya çıkarıp kamu görevini yapan TEMİZELLER’i hedef seçmişti.   SINAVLA GELEN DEĞİL, "ATAMA MÜDÜR!" Buca Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi proje okulu olduğu için sınavla bulunduğu göreve gelmeyen, yani atama yoluyla gelen okul müdürü ARZU BAL hem kendini ve kendisini bu makama uygun gören yöneticileri hem de çalıştığı kurumu, yani Milli Eğitim Bakanlığını zora sokacak adımlar atmaya başladı. Atama Müdür ARZU BAL kaza haberini yapan ve tüm kamuoyuna son dakika olarak duyuran TEMİZELLER Gazetesi’ni sindirmek için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyet etti. Ancak Atama Okul Müdürü ARZU BAL’a Yüce Türk Yargısından tokat gibi cevap geldi. TEMİZELLER Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TÜBCEL’i iftira atmak ve yalan haber yapmakla suçlayan ARZU BAL tabiri caizse avucunu yaladı. Şikayet konusu haberleri inceleyen basın savcısı Savcısı, AİHM deki önemli basın davalarını örnek gösterdi   İTALYA’DA Kİ "Dİ STEFANO” DAVASI; Konuyu derinlemesine inceleyen İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu Savcısı hazırladığı inceleme evrakına İtalya’da yaşanan Di Stefano Davasını örnek gösterdi. Basın Savcısı bu örneği evraka şöyle yazdı: ” basın özgürlüğü ise  ifade özgürlüğünün en önemli unsurlarından birisi olup AİHM’nin basın ile ilgili kararlarında ifade özgürlüğünün demokratik bir toplumun esaslı temellerinden birisini oluşturduğuna değinildikten sonra basına tanınması gereken güvencelerin özel bir öneme sahip bulunduğunun belirtildiği basın ve diğer medya organlarının ifade özgürlüğü kamuoyuna yöneticilerin görüş ve davranışlarını tanıtmak ve yargılamak için en iyi araçlardan birisini sunduğunu basına siyasal arenada ve kamunun ilgilendiği diğer alanlarda tartışma konusu olan bilgi ve görüşleri iletme görevinin düştüğü basının bu görevinin kamuoyunun da bilgi ve görüşleri alma hakkı ile tanımlandığına vurgu yapıldığı” ( Di Stefano – İtalya davası)   SUNDAY TİMES "BİRLEŞİK KRALLIK DAVASI" İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu Savcısı Nazmi Burak Ünal ikinci örneğini ise Birleşik Krallık ’ta görülen Sunday Times davasından verdi. Savcı Ünal kararına şunları yazdı: “Basının başkalarının itibarını korumak gibi çizilmiş sınırları aşmaması gerekmekle birlikte kamunun menfaatinin bulunduğu diğer alanlarda olduğu gibi siyasi meselelerde de haber ve fikirleri iletmenin yine basına düşen bir görev olduğunu, sadece basının bu tür haber ve fikirleri iletme görevi olmadığını ayrıca halkında bunları edinme hakkının bulunduğunun altının çizildiği” Diğer bir AİHM’de görülen;    POLONYA “DABROWSKİ DAVASI”NDA  “Gazetecinin bir dereceye kadar abartma hakkına sahip olduğuna ve belediye başkanının kamuya mal olmuş bir kişi olarak, bazıları olgusal temelden yoksun olmayan değer yargısı olarak değerlendirilebilecek eleştirilere karşı daha fazla hoşgörü göstermek zorunda olduğuna vurgu yaptığını belirtti” Öte yandan Basın Suçları Bürosu Savcısı Nazmi Burak Ünal’ın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Yargıtay 19. Dairesi ve son olarak Yargıtay 18. Ceza Dairesi kararlarından da soruşturma raporuna örnekler verdiği görüldü. Savcı Ünal Buca Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi’nin atama okul müdürü ARZU BAL’ın şikayete konu haberlerinde onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta hiçbir şey olmadığını haberlerin eleştiri niteliğinde olduğunu ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığını önemle vurguladı.