GAZETECİ AHMET TÜBCEL İZMİR DEMOKRASİ ÜNİVERSİTESİ’NDEKİ ERASMUS PROJESİNDEKİ USULSÜZLÜKLERİ BELGELERİYLE GÖZLER ÖNÜNE SERDİ
GAZETECİ AHMET TÜBCEL İZMİR DEMOKRASİ ÜNİVERSİTESİ’NDEKİ ERASMUS PROJESİNDEKİ USULSÜZLÜKLERİ BELGELERİYLE GÖZLER ÖNÜNE SERDİ
REKTÖR TUNÇSİPER’İN BAŞARILARI GÖLGELENDİ Mİ? AHMET TÜBCEL ERASMUS SKANDALINI İRDELEDİ
24 Aralık 2024 Salı tarihinde, Temizeller Haber Programı'nın canlı yayınında Usta Gazeteci Ahmet Tübcel, İzmir Demokrasi Üniversitesi'nde yaşanan Erasmus skandalını detaylı bir şekilde ortaya koydu. Programda yer alan özel bölüm, üniversitedeki Erasmus projesinin, kamu zararına yol açtığı iddialarını mercek altına aldı.
Tübcel, programın başında, "Bugün programımızın, özel bölümünde, İzmir Demokrasi Üniversitesi'nde yaşanan Erasmus skandalını ele alıyoruz. Gerçekten dosyanın içerisine girdiğinizde gözlerinize inanamıyorsunuz." ifadelerini kullanarak, durumu ciddiyetle vurguladı.
REKTÖR TUNÇSİPER DEMOKRASİ DERSİ VERDİ!
Tübcel, izleyicilere özellikle 15 Temmuz sonrası kurulan İzmir Demokrasi Üniversitesi'nin anlamına dikkat çekerek, "Devletimizin FETÖ'dan el koyduğu bir üniversite olarak, gerçekten çok anlamlı." dedi. İzmir Demokrasi Üniversitesi Rektörü Bedriye Tunçsiper'e atıfta bulunarak, üniversiteyi sıfırdan alarak kısa zamanda bugün on binlerce öğrencisi olan eğitim kurumu haline getirmiştir. Rektör Tunçsiper Erasmus projesindeki zararların sorumlularına demokrasi dersi verdi.
Öte yandan usta gazeteci ahmet tübceli telefon ile ulaştığı İzmir demokrasi üniversitesi genel sekreteri dilek karaman ise bu tür olayların ünivarsitenin başarılarını gölgelemyeceği ni belirterek sözlerine şu şekilde devam etti;
“Üniversitemiz, kurulduğu 2017 yılında sıfır bütçe, sıfır öğrenci ve sıfır fiziki ortamla eğitim ve öğretime başlamış olup hikayesini çok kısa bir sürede büyük bir başarı hikayesine dönüştürmüştür. Mensubu olmaktan gurur duyduğum Üniversitemizin bugün; 13.500 lisans öğrencisi, 45 lisans, 80 yüksek lisans ve doktora programı, 10 fakülte ve 20’nin üzerinde araştırma merkezi ile güçlü bir yapıya kavuşmuştur. Covid-19 sürecinde uzaktan eğitime geçişte öncü üniversitelerden biri olması ile de öne çıkmıştır. Ayrıca; ulusal hakemli dergilerde öğretim üyesi başına düşen yayın sayısında Türkiye’de ilk 5, atıf alma oranında ise ilk 15 üniversite arasında yer almıştır. Diş Hekimliği Uzmanlık Sınavı'nda üniversitemiz Türkiye 1.si olmuştur. İzmir'de ingilizce eğitim veren tek devlet tıp fakültesi konumundaki Tıp Fakültemiz de ilk mezunlarını vermiş ve uzmanlık sınavlarında tercih edilen bir kurum haline gelmiştir. Stanford Üniversitesi gibi prestijli kurumlarla ortak programlar yürütüyoruz ve dünya çapında 50 üniversite ile iş birliğimiz mevcut. Lisans programlarımızın yarısından fazlasında yüzde yüz ingilizce eğitim vermekteyiz. Ayrıca, Üniversitemiz, bilim ve topluma hizmet misyonuyla önemli bir noktaya ulaşmıştır. Önemli bilimsel, sosyal ve toplumsal konularda araştırma ve çalışmalarını yürüten, aralarında Yapay Zeka ve Otizm'in de yer aldığı yirmi farklı Uygulama ve Araştırma Merkezimiz aktif olarak çalışmakta, kamu ve sivil toplum örgütleriyle projelerini yoğun bir şekilde sürdürülmektedir. Öğrencilerimiz ve akademisyenlerimizin yürüttüğü çok sayıda TÜBİTAK ve Avrupa Birliği Projemiz, Yapay Zeka-Tıp Uygulaması kategorisinde İnovaTİM yarışmasında Türkiye ikinciliğimiz mevcuttur. Üniversitemiz, TÜBİTAK ARDEB 1001 projelerinde Türkiye geneli %15 olan kabul oranının iki katını aşarak %34'lük kabul oranına ulaşmıştır. TÜBİTAK 2209-A üniversite öğrencileri araştırma projeleri destekleme programında %70 kabul oranı elde etmiştir. Ar-Ge harcamalarında üniversitemiz tüm devlet üniversiteleri arasında ilk 5 de yer alarak araştırmaya verdiği önemi göstermiştir. Bu kadar kısa bir sürede böyle başarılı bir tablo sergileyen üniversitemiz ve yönetim kadromuz her zaman ve her daim öğrencilerimizin konforu ve başarıya odaklanmaları konusunda var gücümüzle çalışacağız” ded.i
ERASMUS PROJELERİ VE KAMU ZARARLARI
İzmir Demokrasi Üniversitesi'nin Erasmus projeleri hakkında bilgi veren Tübcel, projenin yürütücüsü olan Dr. Metin Akbulut'un geçmişteki görevinden sonra soruşturmalara maruz kaldığını belirtti. Ahmet Tübcel, Dr. Akbulut’un sorumluluğunda olan Sıfır Atık projesinin detaylarına da değindi ve bu projenin Avrupa Birliği tarafından hibe fonu olarak desteklendiğini, ancak proje kapsamında harcanan paraların verimli kullanılmadığını öne sürdü.
Programda, 32 bin 500 Euro’luk hibenin %20’sinin kurumsal katkı olarak ayrılması gerektiği ve bu paranın nasıl kullanıldığının sorgulanması gerektiği ifade edildi. İzmir Demokrasi Üniversitesi'nin Bilgi İşlem Eski Daire Başkanı olarak görev yapan Metin Akbulut'un, projenin bütçesini doğru yönetmediği iddiaları üzerine Ahmet Tübcel, "Hesap soran yok. Fikri çıktı diyor." diyerek sitem etti.
Ayrıca, projede harcanan miktarların yeterince belgelenmediğini belirten Tübcel, harcanan paranın izini sürmenin oldukça zor olduğunu ifade etti. “Belgelendirme yok, harcamaların birçoğu belgesiz” diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Tübcel, "Ya Allah'tan korkun, bir top kağıdı mı esirgediniz?" sözleriyle de eleştirilerini sürdürdü.
YÜKSEK HARCAMALAR VE ŞEFFAF OLMAYAN İŞLEMLER
Tübcel, projenin harcamalarına ilişkin somut örnekler vererek, bir otelde öğle yemeği için 2021 ekim ayında 2.850 TL harcandığını ve bunun günümüz döviz kurlarında yaklaşık 10 bin TL'ye denk geldiğini belirtti. Tübcel, "Bir öğünde ne yediniz?" diye sorarak, yemek masraflarının abartılı olduğuna dikkat çekti.
Ayrıca Balıkesir’in Bandırma ilçesinden bir emlakçıdan web alan adı ve barındırma hizmetiyle ilgili alınan fatura üzerinden eleştirilerde bulundu. Emlakçıdan alınan hizmetlerin ve ödenen yüksek meblağların, devletin ve milletin parasının kötüye kullanıldığının bir göstergesi olduğunu belirtti.
EMLAKÇIDAN ALAN ADI VE HOSTİNG SATIN ALIMI
Tübcel, Akbulut'un bir emlakçıdan alan adı ve web hizmeti alarak, devletin parasını hovardaca harcadığına dair belgeler de sergilendi. 2022 yılının mayıs ayında 9.600 lira karşılığında emlakçıdan alınan alan adı ve hizmetin gerekliliği sorgulanırken, bu harcamanın proje ihtiyaçlarıyla ne derece örtüştüğünü sorguladı.
Tübcel, "Bugün yani 2024 yılının 12. Ayında bile 4.500 TL’ye alınacak bir alan adı ve barındırma ücretinin yaklaşık 21 bin 561 liraya mal edilmesi ne kadar makul?" diyerek, kamu kaynağının nasıl kötüye kullanıldığını sorguladı. Emlakçıdan alınan fatura ve diğer harcamaların, kamu paralarının nasıl israf edildiğinin bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Elde edilen belgeler üzerinden yapılan değerlendirmeler sonucunda, devletin imkanlarının kötüye kullanıldığı ve projelerin maddi kaynaklarının usulsüz bir şekilde harcandığı iddiaları daha da güçlendi.
İZMİR DEMOKRASİ ÜNİVERSİTENİN TEPKİSİ!
Programda ayrıca, İzmir Demokrasi Üniversitesi’nin Akbulut’a çeşitli kez onlarca yazı gönderdiği, paranın nasıl kullanıldığını belgelemek üzere resmi taleplerde bulunduğu, ancak bu taleplere cevap verilmediği aktarıldı. Tübcel, "Devlet adına yani devletin üniversite, hesap sormakta haklıdır. Siz buna yanıt vermiyorsanız, ne yapıyorsunuz?" dedi.
Son olarak, Tübcel, İzmir Demokrasi Üniversitesi’nde yaşanan bu skandalın, sadece kişilerin itibarını değil, aynı zamanda kurumun güvenilirliğini de zedeleyeceğini ifade etti. Ahmet Tübcel, izleyicilere, bu konunun takipçisi olacaklarını ve gelişmeleri paylaşacaklarını belirterek programı sonlandırdı.
AHMET TÜBCEL'DEN PROF. DR. İLKE EVİN GENCEL'E ELEŞTİRİLER
Gazeteci Ahmet Tübcel, programında İzmir Demokrasi Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. İlke Evin Gencel’in HİBE projeleri ile ilgili önemli iddialarda bulundu. Tübcel, Gencel’in ve Metin Akbulut’un projeleri hakkında şunları söyledi: "Metin Bey sıfır atık projesi yapmış, İlke Gencel de algoritma adı altında bir proje gerçekleştirmiş. Ancak bu projelere ilişkin belgeler ve harcamalar konusunda ciddi soru işaretleri var."
Tübcel, İlke Gencel’in projeleri için herhangi bir belge sunmamasını eleştirerek, "Siz bu parayı almışsınız ama bir tane evrak koymamışsınız. Metin Bey birkaç evrak sunmuş ama okunmuyor. Alınan evraklar ve faturalar şişirilmiş durumda," dedi. Yasal olarak belge sunma zorunluluğu bulunmadığını kabul eden Tübcel, "Ama yasal zorunluluk yok diye, devletin ve milletin parasını harcarken kılı kırk yarmak gerekmiyor mu?" diye sordu.
Tübcel, Gencel ve Akbulut’a yönelttiği sorularla durumu daha da netleştirdi: "O parayı harcadınız mı? Nerede harcadınız? Kaç kişiye toplantı ücreti ödediniz? Kendinize ne kadar ücret aldınız? Madem bu projeyi vatanseverlik adına yapıyorsunuz, neden bu konuda şeffaf değilsiniz?" dedi.
YARGILANMA SÜRECİ VE KAMU GÖREVLİLERİ ÜZERİNE ELEŞTİRİLER
Tübcel, Prof. Dr. İlke Evin Gencel’in Asliye Ceza Mahkemesi’nde görevi kötüye kullanmaktan yargılandığını ve Metin Akbulut’un Ağır Ceza Mahkemesi’nde zimmet suçundan yargılandığını belirterek, "Bir öğretim üyesinin ve bir profesörün böyle bir durumda yargılanıyor olması, toplumda hoş bir izlenim bırakmıyor," dedi. Tübcel, Gencel’in projeden herhangi bir maddi kazanç sağladığını kabul etmediğini iddia ederek, "Eğer gerçekten bu projelerden para almadığınızı düşünüyorsanız, bunu belgelerle ispatlamanız gerekmez mi?" sorusunu yöneltti.
Tübcel, Alev Alatlı’nın sözlerini hatırlatarak, "Yasal olabilir ama vicdani değildir. Siz vicdanlarda mahkum oldunuz," dedi. Gencel ve Akbulut’a, projelerin harcamalarının belgelenmesi gerektiğini vurguladı.
BEGELERİN EKSİKLİĞİNİN ALTI ÇİZİLDİ
Tübcel, "Belge yok ki göstereyim," diyerek, belgelerin eksikliğinin altını çizdi. Programında, "İlke Evin hocanın belgelerini gösterelim. Ama harcamaların belgesi yok ki gösterilsin," ifadelerini kullandı. Bu konuların derinlemesine araştırılmaya devam edeceğini belirten Tübcel, izleyicilere yeni yılda daha fazla detay sunacaklarını müjdeledi.
Bu gelişmeler, akademik dünyada ve kamuoyunda büyük bir tartışma yaratmaya devam ederken, Gencel ve Akbulut’un projeleri hakkında yapılacak incelemelerin sonuçları merakla bekleniyor.
KAMU KAYNAKLARI ŞEFFAF ŞEKİLDE YÖNETİLMELİ
Temizeller Haber Programı, İzmir Demokrasi Üniversitesi'ndeki Erasmus projesi etrafında gelişen olayları ve bu süreçte yaşanan usulsüzlükleri gündeme getirerek, kamuoyu nezdinde önemli bir tartışma başlattı. Üniversiteler, projeleri aracılığıyla kamu kaynaklarını yönetirken daha şeffaf ve hesap verebilir olmaları gerektiği mesajı program aracılığıyla güçlü bir şekilde verildi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.